Annelik Matematik
İnsanın bilgi edinme yöntemi çeşitli çeşitlidir. Bazen okuyarak, bazen gözlem yaparak, bazen de deneyimleyerek ediniriz bilgiyi. Peki ya konu annelik olduğunda? Annelik, kişinin kendi çocukluğunun, kendine yapılan anneliğin, bunun olumlu ve olumsuz sonuçlarının bir yansıması gibidir. Bunlar bizim zihnimizde örtük bir şekilde depolanmıştır ve bizi fark etmeden otomatik bir davranışa götürür. Acaba bunu bir formüle dökmeye çalışsak sağlıklı pozisyonu bulmak için nelere odaklanmak gerekir?
Önermeler
- “Annem Gibi Anne Olacağım”
Bu önerme bizim belki de en doğal olarak içinden geçerek öğrendiğimiz bir bilgiye dayanır. Bu önermeye göre davranmanın olumlu sonuçları bize çocukken iyi gelen şeyleri barındırmasıdır. Ancak ya hiç sorgulamadığımız çocukluğumuzda her ne kadar annemiz çok iyi bir insan olsa da anneliğinde iyi hissettirmeyen şeyler de varsa? Biz sorgusuzca aynı pozisyona geçmişsek her durumda annemizle, içinde iyi gelmeyenleri de doğru kabul eden bir yapımız olabilir. Tabi neyin iyi gelip gelmediğini bilebilmek analizini yaptığımız bir çocukluk hikayesine veya çocukluk duygularımıza bakabilecek bir farkındalık gerektirir. Bir de tabi her ne kadar kendi üzerimden, annemin bana yaptığı anneliğin iyi gelen ve iyi gelmeyen yanlarını keşfetmeye çalışsam da göz ardı etmemem gereken bir şey; devir aynı devir değildir ve karşımda bambaşka ihtiyaçlarla bambaşka mizaçta bir çocuk durmaktadır. Sadece kendim üzerinden anneliğe soyunursam da kendi giderilmemiş ihtiyaçlarımı doyurma çabası olur peşinden koştuğum… Örneğin, annem çocukken daha fazla yemem gerektiği için zorla yemek yedirdiği ve geceleri tuvaletim gelmediği halde zorla tuvalete götürdüğü için bugün yetişkinken kendi ihtiyacımı doğal bir biçimde fark edememe neden olmuşken aynı şeyi ben de çocuğuma yaptığımda bir hatayı daha tekrarlamış olurum körü körüne… - “Asla Annem Gibi Anne Olmayacağım”: Bu önermeye bakarsak içinde sağlam bir çelişki olduğunu anlarız. Eğer anneliğimi anneminkinin tam tersini yapacağım diye konumlarsam aslında yanlış bulduğum anneliğin tam tersi de yanlış olmaz mı? Bir uçtan bir uca geçeceğim ve merkeze olmak istemediğim “annemin anneliğini” koyarak yine onu yaşatıyor olmayacak mıyım? Ben kendi çocukluğumun telafisini yapmaya çalışırken de karşımdaki çocuğun neye ihtiyacı olduğu ne istediği kaçmaz mı? Örneğin, sırf çocuklukta ben yapamadığım için çocuğumu istemediği halde zorla sanat kursuna götürüyorsam acaba gerçekte çocuğumun ihtiyacı mıdır yoksa benim çocukluğumun giderilmemiş bir ihtiyacını telafi etme çabası mıdır? Yoksa ben çocuğumu benim bitmemiş işlerimin, arzularımın ya da yapamadıklarımın bir uzantısı mı yapmışımdır. Belki de çocuğuma kendi olmaya, bağımsız ve farklı istekleriyle var olmaya izin vermiyorumdur. Daha yakın olayım sesini duyayım çocuğumun derken kendi sesimde kaybolduğum bir hale dönmüştür annelik…
- “Mükemmel Anne Olmalıyım”: Elbette iyi bir annelik sergilemek, sağlıklı çocuklar yetiştirmek amacıyla başlar mükemmel olma çabası. Ancak en sıkıntılı şey bir yandan iyi bir anne olmaya çalışırken bir yandan da bunun bir performansa dönüşmesidir. Mükemmel olmak için bol okur, bol araştırır, etraftan gelen her sese kulak vermeye başlarım ve başkalarının ne dediğine fazlaca dikkat kesilirim. Bu da beni, kimi zaman benim çocuğumun diğerlerinden farklı bir çocuk olabileceğini unutmama, ben en iyisi olayım derken çocuğumun gerçek ihtiyacını görmezden gelmeme neden olur. Mükemmel anne yoktur, yeterince iyi anneliktir (Winnicott) önerilen… Mükemmellik hırsı gözümü bürürse hem kendi kişisel hayatımdan hem eş ilişkimden hem de sosyal ilişkilerimden olabilirim. Tüm hayatım çocuk üzerinden performansa döner. Trajik olansa çocuğumun gerçekliğinden kopmuşumdur. Çocuğum bir yarış atına ben de varlığını annelik performansı üstünden ispatlamaya çevirmişimdir. Bu performans alanımı bırakmamak içinse büyük ihtimalle, çocuğumun büyümesine izin de vermeyeceğimdir. Çocuğumu duysam onu dinlesem doğru rotayı bulabilirim oysa…
Psk. Dr. Bahar Köse
pskdr.baharkose@gmail.com