Skip to main content

Şema Terapi
Nedir?

Bahar Köse
Klinik Psk. Dr. / Psikoterapist

Şema Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi’nin kişilik bozukluğu gibi kronik, süreğen ve nükseden rahatsızlıklarda cevapsız kalması nedeniyle Young tarafından (1990) geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Bilişsel Davranışçı Terapi, Psikanalitik Yaklaşım/Nesne İlişkileri Kuramı, Bağlanma Kuramı ve Geştalt Terapi’yi birleştiren bütünleştirici bir kuram olan Şema Terapi, BDT’deki gibi kısa süren ve sadece semptom odaklı bir yaklaşımla yol almak yerine, semptomun sebep olduğu kökenlerin/çocukluğun da sorgulanacağı bir psikoterapi modelidir. Şema Terapi ile uzun süren, tekrar eden, kronik sorunlar, kronik ilişki problemleri ile kişilik bozuklukları özellikle çalışılan konulardandır. Grup, çift, çocuk ve ergen için de etkin bir şekilde kullanılan bir tedavi yaklaşımıdır.

Çocukluk yaşantıları, gelişim basamakları, duygulanım, terapötik ilişki ve başa çıkma yöntemleri, temel yaşam olayları ve evrensel ihtiyaçlar Şema Terapi’nin özellikle ele aldığı ve diğer yaklaşımlardan ayrılan yanlarına denk gelir. Doğuştan gelen mizaç, çocukluk dönemi ve erken ergenlik döneminde aileyle etkileşim içindeki seçici içselleştirme/özdeşim kurma veya kültürel faktörler aracılığıyla erken yaş dönemi uyumsuz şemalar gelişir ve şemalar kişinin hayatı algılama biçimini etkiler. Bir çocuğun temel ihtiyaçlarının yeterli seviyede karşılan(a)maması, çocuğa kötü davranılması ve onun kurbanlaştırılması, aynı zamanda iyi geleceği düşünülen şeylerin ona fazlaca sunuluyor olması erken yaş dönemi uyumsuz şemaların gelişmesindeki diğer temel etkenleri oluşturmaktadır.

Çocukluk Çağı Temel İhtiyaçları ve Erken Dönem Uyumsuz Şemalar

Şema Terapi’ye göre, bir çocuğun beş temel evrensel ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaçlar yeterince doyurulamazsa buna bağlı olarak on sekiz erken dönem uyumsuz şema gelişir. Aşağıda beş temel ihtiyaç ve bunlar karşılanmadığında gelişen şemalar anlatılmıştır.

1- Güvenli Bağlanma

Bakım verenleri tarafından ihtiyaç duyduğunda gözetildiğini, önemsendiğini, kabul edildiğini ve dikkate alındığını hisseden bir çocuk, güvenli bağlanma ihtiyacını doyurmuş olur. Bu ihtiyaç yeterli düzeyde giderilemezse ayrılma ve reddedilme şema alanı ve bu alanla ilişkili şemalar ortaya çıkar. Soğuk, tutarsız, güven vermeyen, reddedici, duygusal bakımdan yoksun bırakıcı, değişime kapalı/duygularını bastıran, küçümseyici/kusur bulucu, sömürücü/istismar edici ve koşullu/narsistik ebeveyn tutumları bu şemaların gelişmesine zemin oluşturur.

  • Terk Edilme şemasına sahip bir kişi diğerleri tarafından her an terk edileceği endişesini kimseye güvenemeyeceği inancını taşır. Örneğin, sevgilisi gün içerisinde meşgul olduğu için mesaj atamadığında için devamlı terk edilme korkusu yaşayıp durmadan telefonla sevgilisini arayıp orada mı değil mi diye kontrol eden bir kişinin bu şemaya sahip olduğu söylenebilir.

  • Güvensizlik/Kötüye Kullanılma şeması kişinin güçlü bir şekilde başkaları tarafından kullanılacağı inancına sahip olmasıdır. Örneğin, kesin aleyhine kullanılacak diye hiçbir sırrını kimseye açmayan bir kişinin bu şeması olduğu söylenebilir.

  • Duygusal Yoksunluk şemasında ise ihtiyaç duyduğunda başkalarından ilgi, empati ve korunma beklentisini karşılayamayacağı güçlü inancı hakimdir. Örneğin, devamlı duygusal olarak soğuk ve mesafeli partnerler seçen birisinde bu şema görülebilir.

  • Kusurluluk şemasına sahip kişiler, başkaları kendilerinin gerçekte ne olduğunu bilseler sevilmeyeceği güçlü inancıyla, kusurlu ve değersiz olduğu düşüncesine sahiptir. Beden imajıyla aşırı uğraşan, güzellik takıntıları olan, aşırı estetik ameliyat yaptıran ve aşırı spor yapan bir kişi bu şemaya örnek gösterilebilir.

  • Sosyal İzolasyon şemasındaysa diğer insanlardan farklı hissetmeye ve hiçbir topluluğa ait hissetmemeye odaklı bir bakış açısı mevcuttur. Bu şemaya sahip biri girdiği ortamlarda yalnız ve farklı hissettiği için diğerlerinin davetlerini reddeden ve gruplara girmekten kaçınan biri olabilir.

2) Hareket Özgürlüğü, Yeterlilik ve Kimlik Algısı

Aşırı koruyucu, çocuğun bağımsızlaşmasına izin vermeyen, çocuğun başarılarını göstermede beceri sahibi olmayan, mükemmeliyetçi, küçümseyici, kötümser/endişeli ve duygusal bakımdan yoksun bırakıcı bir ebeveyn tutumu hareket özgürlüğü ve yeterlilik ihtiyacının karşılanmasını sekteye uğratır. Bu ihtiyaç yeterince giderilemediğinde, zedelenmiş özerklik ve performans alanından şemalar gelişir.

  • Bağımlılık/Yetersizlik şeması, başkalarından destek almadan kendi başına yeterli olamayacağı inancıyla, başkalarına bağımlı bir yapı içerisinde davranan bir yapıyı barındırır. İhtiyacı olduğu halde araba öğrenmekten kaçınan bir kişide bu şemanın olduğu söylenebilir.

  • Hastalıklar ve Zarar Görme Karşısında Dayanıksızlık kişinin başına her an kötü bir şey gelecekmiş gibi hissettiği, kaygıyı tetikleyen bir şemadır. Bedenindeki değişimleri aşırı izleyen ve her bir değişikliği bir hastalık habercisi gibi değerlendiren birinin bu şemaya sahip olduğu söylenebilir.

  • Yapışıklık/Gelişmemiş Benlik şemasına sahip kişiler bağımsızlıklarını kaybederek bir grupla iç içe geçerek her şeyi grupla paylaşıp kendi ihtiyaçları yerine grubun ihtiyaçları üzerinden bir hayat yaşamaya meyilli olurlar. Yetişkin olup evlenen bir kişinin eşiyle yaşadığı ya da gün içerisinde başına gelen her şeyi annesiyle paylaşması buna örnek gösterilebilir.

  • Başarısızlık kişinin somut başarıları olsa bile diğerlerine göre başarısız hissetmesiyle ilgili bir şemadır. Bu şemaya sahip bir kişi ya başarısız olursam diye terfi etmekten kaçınıyor olabilir.

3) Gereksinim ve Duyguların İfade Özgürlüğü

Koşullu, kendi istek ve ihtiyaçlarını çocuğun ihtiyaçlarının önüne koyan, başkalarının ne söyleyeceğine aşırı odaklı, kontrolcü ve duygusal bakımdan yoksun bırakıcı ebeveyn tutumu kişinin gereksinim ve duygularının ifade Özgürlüğü ihtiyacını sekteye uğratır. Bu ihtiyaç giderilemediğinde başkalarının onay, ilgi ve isteklerini kendi ihtiyaçlarının önüne koyma eğilimine dayanan başkalarına yönelimlilik alanından şemaların ortaya çıkması söz konusudur.

  • Fedakârlık şeması kendi istek ve ihtiyaçlarını diğerlerininkinin gerisinde tutmaya ve aşırı fedakâr davranmaya dayanan şemadır. Evde her sorumluluğu ben alırım diye kimseye sorumluluk bırakmayan, tükenmişlik yaşayan ve sonra da neden evdeki diğerlerinin yük almadığı konusunda şikayetlenen bir kişide bu şema olduğu söylenebilir.

  • Boyun Eğicilik şemasında kişi kontrolü ve kararları diğerlerine bırakır. Bu şemaya sahip bir kişi kraldan çok kralcı davranarak, otorite figürü kişilere hayatına karışma ve yönetme hakkını verip ezilen bir pozisyona geçebilir.
  • Onay/Statü Arayıcılık şemasında başkalarının onay ve takdirini almak için kendi istek ve ihtiyacından vazgeçmek söz konusudur. “Elalem ne der, komşu, akraba ne der” diye yaşayan kişilerde bu şemanın olduğu düşünülebilir.

4) Gerçekçi Limitler ve Öz Denetim

Bir çocuğun sağlıklı gelişebilmesi için kendisine gerçekçi sınırlar konulmasına ve iyi şeylerin aşırı verilmemesine ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç yeterince doyurulamadığında, haklılık ve yetersiz özdenetim şemalarının da içinde olduğu zedelenmiş sınırlar şema alanı ortaya çıkar. Aşırı izin verici/sınırsız, koşullu/narsistik ve aşırı koruyan ebeveyn özellikleri bu şemaların gelişimi için köken oluşturur.

  • Haklılık şemasına sahip bir kişi diğerlerinden ayrıcalıklı, özel ve farklı olduğuna inanır, kendisine hayır denilmesini hazmedemez. Trafikte kendisi zikzaklar atarak arabaların arasından geçiyor olduğu halde, başkasının bu şekilde davranmasına asla tahammül edemeyen bir kişide bu şema olduğu söylenebilir.

  •  Yetersiz Özdenetim şeması bir kişide potansiyelini ortaya çıkarabilmek için yeterli miktarda öz disiplinin olmamasıyla ilişkilidir. Örneğin, bu şemaya sahip bir kişi sabahları erken kalkamadığı ve işini hep ertelediği için iyi bir okuldan mezun bile olsa çalıştığı kurum tarafından işten çıkarılabilir.

5) Kendiliğindenlik ve Oyun

Keyif almak ve eğlenmek de doğal ihtiyaçlar arasındadır. Ancak bir aile ortamında bu ihtiyaç yeterince karşılanamazsa aşırı tetikte olma ve baskılama alanından şemalar oluşur. Aşırı kuralcı/kalıplayıcı, mükemmeliyetçi, haz ve rahatlamayı değersizleştiren ve sürekli tetikte olunması gerektiğine inanan aile kökeni bu şemaların gelişmesine katkıda bulunur.

  • Karamsarlık şemasına sahip kişiler hayatın negatif yanlarına aşırı odaklanır pozitif yanlarınıysa göz ardı ederler. Başına hep olumsuz şeylerin geldiğini düşünen arabesk bir yaşam biçimiyle hayatın hep acı dolu olduğunu söyleyen birinde bu şema olduğu söylenebilir.

  • Duyguları Bastırma şemasındaysa duygularını dışa vurduğunda utanç hissettiği için duygularını bastırma söz konusudur. Duygularını bastırdığı için herhangi bir fiziksel kökene dayanmayan psikosomatik baş ağrısı, geceleri diş sıkma veya mide ağrıları yaşayan bir kişi bu şemaya örnek gösterilebilir.
  • Yüksek Standartlar şemasında kişi tatmin olmaz bir mükemmeliyetçilik baskısını üzerinde taşır. Aşırı iş odaklı ve ne yaparsa yapsın kariyerinde tatmin olmayan bir kişide bu şema olduğu söylenebilir.

  • Cezalandırıcılık şemasına sahip kişilerde hata yaparsa sonuçlarına katlanmak zorunda olduğuna dair katı bir inanç hakimdir. İş yerinde yaptığı bir sunumda istediği sonucu almayan bir kişinin tatile gitmekten vazgeçmesi bu şemaya örnek gösterilebilir.

Başa Çıkma Tepkileri

Şema Terapi’ye göre, şemalarla teslim, kaçınma ve aşırı telafi şeklinde üç biçimde başa çıkılmaktadır. Bu başa çıkma tepkileri şemanın yarattığı duygudan kurtulmayı hedeflerken, merkeze şemayı koyduğu için şemayı ortadan kaldırmaz ve sağlıksızdır. Teslim başa çıkma biçimine sahip olan kişi şemaya göre davranır. Şemasından kaçınan kişi şemanın tetikleneceği durumları ortadan kaldırmaya çalışırken aşırı telafide kişi şemasının tam tersini yaparak onu yenmeye çalışır. Örneğin yüksek standartlar şemasına sahip bir kişi şema tesliminde her şeyde en iyi olmak için çabalar ve yaptığı işi mükemmel yapmak için aşırı detaycı davranırken, bu şemayla kaçınarak baş eden kişi aslında iyi yapabileceği veya keyif alabileceği bir şeyde (örn., hobi olarak enstrüman çalmak) en iyisini yapamayacağını düşündüğü için kursa gitmekten kaçınabilir. Bu şemayla aşırı telafiyle baş eden bir kişiyse yaptığı işi gelişigüzel yaparak ya da son dakikaya bırakıp erteleyerek kendisinde oluşan mükemmeliyetçilik baskısıyla başa çıkmaya çalışabilir.

Şema Terapi’de Amaç

Kişinin çocuklukta birtakım yaşantılar, ebeveyn stili ve kültürel etkileşimler sonucu geliştirdiği ve doğru varsaydığı şemalarını fark ettirerek kendi potansiyelinin önüne geçmesini engellemeye çalışmaktır. Bunu yapabilmek için terapide hedef spontan ve keyif alan Mutlu Çocuk moduyla, “Ben ne istiyorum, benim neye ihtiyacım var?” sorusunu sorarak giderilmemiş çocukluk ihtiyaçlarını kendi kendine gidermeyi sağlayan Sağlıklı Yetişkin yanı geliştirmektir.

Okuma Önerileri

  • Şema Terapi (terapistler için temel kitap), Litera Yayıncılık.
  • Sınır Kişilik Bozukluğu İçin Şema Terapi. İstanbul, Psikonet Yayınları.
  • Narsistle Ateşkes. İstanbul, Psikonet Yayınları
  • Mod Terapisi: Diğer Yollardan Gitmek Yaşam Örüntülerini Anlamak ve Değiştirmek. İstanbul, Psikonet Yayınları.
  • Eyvah Kötü Bir Şey Olacak. Yazar: Alp Karaosmanoğlu, İstanbul, Psikonet Yayınları.
  • Hepsini İstiyorum Hemen İstiyorum. Yazar: Alp Karaosmanoğlu, İstanbul, Psikonet Yayınları.
  • Yaşam Tuzakları İçin Şema Terapi. İstanbul, Psikonet Yayınları.
  • Hayatı Yeniden Keşfedin. İstanbul, Psikonet Yayınları.
  • Mindfulnes ve Şema Terapi. İstanbul, Psikonet Yayınları.
  • İyi Hissetmek Dergisi, İstanbul, Psikonet Yayınları.