Erkekler Çok Pis Oyuna Geldi!
Erkek ve kadın roller büyük tabloda kültürle ilişkiliyken bu rollerin öğrenilmesi aile içinde başlar. Özellikle kadın figürü olarak annen, anne ile babanın ilişkileri ve kız kardeşe olan aile içindeki tutumlar bir erkek çocukta örtük olarak öğrenmeyi pekiştirecektir. Diğer asıl ve en önemli örtük öğrenme ise erkek çocuğunun kendisine aile içinde nasıl davranıldığıdır. Bu davranışlar erkek çocuğun kadın ile ilişkide kendini nasıl konumlayacağını, toplum içindeki erkek rollerini belirleyecektir. Ülkemizde, bir erkekten kadına yönelen cinayet, taciz, tecavüz, mobing, istismar, şiddet, aşağılama gibi konularda her gün birçok haberle karşılaşıyoruz. İşin trajik tarafı, bu haberlere oldukça şaşırıyoruz. Neden mi trajik? Memnun olmadığımız, eleştirdiğimiz ve ayıpladığımız bu erkekleri biz yetiştiriyoruz verdiğimiz örtük ve alenen mesajlarla… Üstelik eğitimli olmak ve cahil olmakla da hiç alakası yok! Sadece şekli vücut değiştiriyor. İşte bunun hikayesi…
Erkekliğin Trajik Hikayesi
Bir varmış bir yokmuş… Bir gün bir ailede bir erkek çocuk dünyaya gelmiş. Zaten erkek olsun diye üç kızdan sonra yapılmış. Bu çocuk kendi olduğu için değil, sadece erkek olduğu için güçlü, özel, değerliymiş çünkü onun üreme organı kıymetliymiş (fallus). Evin hiçbir işine karıştırılmaz, yaptığı işler sorgulanmaz, kız kardeşine adaletsiz davranılır, o yüceltilir, öfkesinden çekinilirmiş. Ne yapsa kabul edilir, kıymet verilirmiş. Çünkü o bir erkekmiş. Kendisine öyle bir dev aynası tutulmuş ki doğuştan erkek olmasıyla gelişimini tamamlamış olmuş ve bu yüzden hayatı boyunca erkekliğini ispat etmeye çalışarak var olmaya çalışırmış. Çünkü ona cinsiyetinden bağımsız insan olarak eksiği hiçbir zaman söylenmemiş ki geliştirsin kendini… Ya da ben kimim, ne istiyorum, hayatta neyi gerçekten ben olarak/erkek olmaktan bağımsız olarak yapmak istiyorum üzerine odaklanmamış. Günler geçmiş büyümüş, elinde tek erkekliğe vurgu olduğu için tek değerli şeyini bırakmayarak ömrünü geçirmeye adamış. Aslında bilmemiş ki erkeksin değerlisin denirken kendi değerinin içi ne kadar boşaltılmış ve ne kadar da oyuna gelmiş. Erkek görünmek uğruna kendi olamamış ki! Değerliyse bir kişi insan olarak cinsiyetten bağımsız değerlidir; gerçek kendi olmayı, kendiyle yüzleşip kendini geliştirebilmeyi hiç tadamamış ki! Sözde erkekliğini yüceltirken öteki kadınlar ve erkekler onu hep manipüle etmiş. Erkek kendi olamamış, duygularını yaşayamamış, kimi zaman erkeklik diye tabir edilen şeyleri yapmak istemese de yapmak zorunda kalmış…
Erkekliği İspatlama Çabaları
Ben bir erkeğim. Erkeğim ben, erkeğim ben, ben erkeğim, ben… Bunu bilmeniz yetmez. Bunu her durumda ispat etmeye çalışacağım. Göreceksiniz ispat edeceğim! Aksini düşünmeniz ecdadıma küfretmek olur. A.k. hepinizin…
Ben bir erkeğim, ne kadar kadınla birlikte olursam o kadar övgü alırım; cinselliğimi, erkekliğimi göstere göstere anlatırım. Eee küçükten “göster yavrum şeyini” amcalara dedi bizimkiler; kız kız kardeşiminse en ufak bir yeri açıkta kalsa bastılar dayağı. Babam annemi aldatınca “erkektir yapar” dediler. Annem eğitimliydi, çalışan bir kadındı yine de seçmedi babamdan ayrılmayı. Aksine bu çok normaldi: babanızdır ne yaparsa yapsın evine dönsün yeter dedi.
Ben bir erkeğim, öyle hanım evladı değilim! Dediğim olmazsa kavga çıkarırım, küfür ederim. Öyle ev işine, kadın işine karışmam. Bu erkek görünümümü bozar. Yemeği, temizliği, analığı kadın yapar. Ola ki yardım etsem duyulsun istemem. Erkekliğime laf gelir. Anam boşuna mı küçükken “sen otur kız kardeşin yapar!” dedi. Eee ben erkeğim değerliyim, elimi sıcak sudan soğuğa sokmam.
Ben erkeğim, yalnız kaldığımda bir yumurta kırmasını bile bilmem. Hastalanır perişan olurum, illa anneye ihtiyaç duyarım. Annem “senin öğrenmene gerek yok, evleneceğin kız yapar” derdi.
Ben bir erkeğim, annem hem çalışır hem ev işlerinden yorgunluktan ölür; bana dokundurmaz hiçbir şeye. Anama küfredilse erkek kesilir, dağıtırım ortalığı ama o kendini harap eder hastalanır da yükünü almam. Çünkü ben bir erkeğim…
Benim sevdiğim kıza kimse bakamaz ulan! Bakarsa erkekliğime hakaret olur, kıskanırım. Erkekliğime hakaret olmasın diye, kadının kıyafetine, arkadaşına ne yaptığına karışırım. Baktırtmam yoksa erkeklik gidiverir haaa… Laf aramızda ben bakarım öteki hatunlara 😉 Şşşşşt! Erkek adam bakar…
Ben bir erkeğim, tuttuğum takım namusumdur. Ona laf söyleyen karşısında beni bulur! Kolay mı duygularımı tek yaşayabildiğim yerdir maç ortamları. Öfkemi bir topun peşinde koşan bir oyun alanı için coşkuyla savurur da savururum. Beni tuttuğum takım değerli yapar, benim tutmadığım her takım kötüdür. Takımıma laf söyleyen bana söylemiş olur! Üst düzey yönetici de olsa maç izlerken karakterim canavara döner…
Ben bir erkeğim, kendime karıştırmam aile içinde, kız kardeşimin canına okurum. Hesap verecek nerede olduğunu, ne yaptığını! Ona güveniyoruz da erkeklere güvenemiyoruz… O bilmez erkekleri, ben bilirim, nereden mi kendimden…
Ben bir erkeğim, duygularımı göstermem. Duyguları göstermek zayıflık belirtisidir. İçersin, söversin, döversin, bunlar eyvallah… Ama ağlamakmış, üzülmekmiş ne o ulan karı kız gibi…Erkek erkekliğini bilecek…
Ben bir erkeğim güçlü olmak zorundayım her zaman. İyi işim, iyi kariyerim, çok param olmalı. Bunlar olmadan olmaz… Evi geçindirmek sadece bir erkeğin sorumluluğudur. Karısı kendinden çok para kazananlar kılıbığın önde gidenidir…
Ben bir erkeğim, erkek adam hasta olmaz. Hastalık da neymiş, doktora gitmeyi sevmem. Bunlar nazik adam işleri…
Ben bir erkeğim, bugün bir yerde yöneticiyim. Kadın çalışan istemem, hamileliği var, duygusal gelgitleri var uğraşamam onunla. İşi öğreteceğiz çekip gidecek… Benim karımı çalıştırmazlarsa karşılarında beni bulurlar…
Ben bir erkeğim kıskanırım! Bir kız benimle görüşüyorsa başka erkeklerle görüşmeyecek ne de olsa kendime güvenim yok! Yoksa neden korkayım öteki erkeklerden…
Ben bir erkeğim, bir kadından iyi araba kullanmasını beklemem. Kullanmasınlar zaten gerek de yok. Kızıma öğretirken de hep eleştiririm. Oğlum ne isterse yapsın, kızımı kısıtlarım. Oğlum kız arkadaş getirsin sevinirim, kızımın yanında erkek görürsem bacaklarını kırarım(!)
Ben erkek olduğum için değerliğim. Tecavüz de ederim döverim de istersem. Kadın haddini bilecek. Kadın bir nesnedir. Babam da anamı döverdi; bak yıllardır beraberler.
Ben bir erkeğim, çocuğumun yanında annesine kötü davranır çocuğumun kötü davranmasına izin vermem annesine. Karım benim nesnemdir. Ne yapılacaksa ben yaparım…
Ben bir erkeğim ve güçlü olmak zorundayım. Güçlü erkeğin parası olur; iflas etmek benim için onur kırıcıdır. İflas edersem erkekliğimi kaybetmekle baş edemeyip intihar bile edebilirim…
–
Ve kendisine bahşedilen erkeklik rollerini en iyi şekilde oynamaya çalışan erkek, kendinden ve insanlığından son derece uzaklaşır tüm bu ispat çabaları içinde. Oysa kişi erkek olmasa da olsa da değerlidir ve değeri biçen erkeklik değildir. İşte tüm mesele, kimliksiz yetiştirdiğimiz erkek çocuklarının erkeklik kimliğiyle var olmaya çalışmalarıdır…
Psk. Dr. Bahar Köse
pskdr.baharkose@gmail.com