Skip to main content

Süpürgeden Saç Olmaz!

“Sarmaş dolaş kollarımda
Olmanı bekleyemem
Çünkü yoksun artık sen
Ben kendime yeter oldum
Başka bir ben istemem
Çünkü çoksun artık sen”

Grup Gündoğarken’in şarkısından bir nakarat eminim hepimizin kulağında tanıdıktır. Bu nakaratın son üçlüsü ne demek istemektedir? Bir insan neden bir insana ben kendime yeterim, başka bir “ben” istemem, “çoksun artık sen” derken ne demeye çalışır. Muhtemelen onu çok düşünen artık iki tane “ben” olmuş gibi hissettiği bir sevgilisi olmuştur. Ama bu sevgili hiç iyi gelmemiştir. Peki, nasıl olur da bir insan öteki gibi olmak kısmına bu kadar takılır, kendini yok eder bir ilişkide. İşte bu yazı artık çok gelen bir sevgiliye hitaben yazılıyor…

Apartmanın önünden şu anda geçmekte olan dünyanın en iyi insanını istikrarlı tavrımla hiç kızdırmadan ve öfkelendirmeden değiştirebilir, yoldan çıkarabilirim. Nasıl mı? Çok basit… Onu kendimden çok düşünerek, onun yapması gereken şeyleri onun adına ben yaparak, o üzülmesin, kırılmasın diye ona hiç “hayır” demeyerek ve tüm hayatımın merkezine o kişiyi koyarak! Bakın çok kolay… Ben istikrarlı bu tavrımla muhtemelen bu kişiyi, bir süre sonra örtük olarak “Nasılsa Bahar yapar” diyerek normalde düşündüğü şeyleri bile düşünmemesine ve hatta hiçbir sorumluluk almamaya itebilirim. Bir ilişkimiz varsa o kişiyle, taşın altındaki hep benim elim olur bundan böyle. O yapmadıkça yapmamaya alışır ben de yaptıkça yapmaya… Ve sonunda ne olur biliyor musunuz? Ben sanki bir ebeveyn gibi karşıdakinin yapabilme kapasitelerini azımsadığım için, saçımı süpürge edip kendimi feda ettiğim için bir süre sonra bu ilişkide yalnız hissetmeye başlarım, muhtemelen karşımdaki kişi de beni “annesi” gibi gördüğü için yetişkin yetişkine bir ilişki yaşayabileceği bir arkadaşı ya da partneri bundan böyle dışarıda arayacaktır. Muhtemelen benden talepleri hiç bitmeyecek hikayenin geri kalanında bir gün dediğini yapmadığımda bana aşırı öfkelenip tepki gösterecektir, alıştırdım ya bir kere… Diğer taraftan bu kadar çok fedakar davranan benim karşıdan beklentim yükselecek ve günün birinde bu “kıyamadığım” ilişkide çok basit bir hayalkırıklığı yaşamam nedeniyle ben bir öfke patlaması yaşayacağım ve bir daha geri dönülemez bir şekilde bu ilişki bitecektir.

Ne trajik değil mi aslında her şey iyi niyetle başlıyor… Aşırı iyi niyet, kendi varlığımı, duygularımı, ihtiyaçlarımı, arzularımı ve beklentilerimi geri plana atmama ve bir ötekini hayatımın öncelimi yapıyorum. Peki nasıl bir insan böyle olur?

Çocukluğumda muhtemelen benim ne hissettiğim, ne düşündüğüm bana sorulmadı ve ben ancak başkaları için “kendimi feda” ettikçe sevildim, onay gördüm, kabul edildim ve ilgi aldım. Sandım ki o zaman kiminle ilişki kursam ilgi, sevgi ve onay almak için böyle davranmalıyım. Ya da annem ya da babam kiminle özdeşim kurduysam o da kendini feda ediyordu ben normalin bu olduğunu sandım… İşin trajik tarafı ilgi alayım, kabul görmem ben olmak üzerinden değil de “öteki” gibi olmak üzerinden geçtiği için kendimden iyice uzaklaştım…

Vazgeç aşırı empatiden güzel kardeşim!
Bak bunu sana bir terapistten veya doktordan başka kimse söylemez…
Hiç duydun mu fedakarlıktan rahatsız olan bir kişiyi???
Herkes daha fazlasını ister ve isteyecek…
Vazgeçmezsen yalnızsın, sen yoksun, senin ihtiyacın yok, hep bir ötekisi var
Vazgeçmezsen, psikolojinden çıkamayan ihtiyaçlar ve duygular yarın bedene vurmuş rahatsızlıklar olarak sana geri dönecek adı migren, mide bağırsak rahatsızlıkları, uyku bozuklukları, sırt ağrıları ve dahası…
Vazgeç! Karşındaki kendini düşünebilecek kadar birey ve yetişkin, o kendisi “hayır” der, beğenmezse ses çıkarabilir, emin ol…
Varsa şikayetin evinde, eşinde, arkadaşında, çocuğunda veya kök ailende kimse sorumluluk almıyor diye, dön bir bak kendine!
İzin vermiyorsun ki kimseye, sen hep önden düşünüyorsun herkesi…
Bir ömrün var ve geçiyor; ne zaman kendine ait bir ömrü yaşamaya başlayacaksın?
Artık fark et! Sen de “sen” olarak sevgiyi, ilgiyi ve kabulü hak ediyorsun…
Eğer sırf ona göre davrandığın için birileri seni seviyorsa bil ki sevdiği “sen” değilsin
Ve “sen” olduğun için birileri gidiyorsa bırak gitsin…
“Sen” olmanın ve “sen” olduğun için sevilmenin ne kadar güzel olacağını henüz bilmiyorsun…
Saçını süpürge etme, tüm bedeninin, saçlarının senin ilgine ihtiyacı var…

BİREY + EMPATİ YOKSUNLUĞU = HEP BEN
BİREY + EMPATİ ÇOKLUĞU = HEP ÖTEKİ

Psk. Dr. Bahar Köse
pskdr.baharkose@gmail.com